Arıcılığa başlamayı düşünüyorsanız sizler için bazı öneri ve tavsiyelerde bulunmak istiyoruz. Arıcılık yapabilmek için her şeyden önce arıları sevmek gerekiyor. Tabi sadece arıları sevmek yetmez, bunun yanında arılar hakkında bazı teorik bilgileri de bilmek gerekiyor. Organik ekolojik arıcılığın yanında, konvansiyonel arıcılığın detaylarını farklı birçok kaynaktan araştırarak öğrenmek, bu işi öğrenmenin temel kuralları arasında sayılıyor. Bu konularda, hem çeşitli internet sayfalarından hem de arıcılıkla alakalı kitaplardan bilgi alınabilir.
Yeterli Bilginizin Olması Gerekiyor
Ancak tüm bunlardan önce çok özel olan arılar hakkında yeterli bilginizin olması gerekiyor. Kolonilerin yaşama düzenlerini, kolonilerin fertlerini öğrenmeden, bu işi yapmaya kalkışmanızı tavsiye etmiyoruz. Ama bu konuları gözünüzde büyütmemeniz gerektiğini, kolaylıkla öğrenebileceğinizi söyleyebiliriz. Temelde arıcılığa başlamak adına üç pratik yolunuz bulunuyor. Bunlardan en önemlisi olan kovana oğul koydurma yöntemi. Satın almış olduğunuz boş bir kovanın içerisinde, sahipsiz ya da satın alacağınız bir oğul arı bularak işe başlayabilirsiniz. Ancak arıcılık hakkında herhangi bir deneyiminiz yoksa ve bu işe profesyonel yardım alarak başlamak isterseniz, güvenebileceğiniz bir arıcılık firmasıyla temas kurabilirsiniz. Güvenli bir arıcılık firmasıyla temas kurmanız halinde, son derece güçlü ve kaliteli bir koloni alabilmeniz mümkün. Ana Arı Gen firması olarak arı sahibi olmanızdan arınızı çoğaltmanıza hatta balı satacağınız aşamaya kadar her türlü bilgi tecrübemizi sizler ile paylaşmaktayız.
5 Tane Kovanla Başlamanız Daha Doğru Olabilir
Arıcılığa başlamadan önce unutmamanız gereken nokta, başarısızlık riskidir. Tabi siz kafanıza koyup, başaracağınızı düşünüyor ve inat edecekseniz hiçbir engel karşınızda duramaz. Ama yine de başarısızlık ihtimalini düşünüp, arıcılığa en fazla 5 tane kovanla başlamanızı öneriyoruz. Bu sadece başarısızlıkla ölçülen bir durum değil, temel arıcılığın ilkelerinden biridir. Zaten arıcılığa başlayıp, işinizi sevmeye başlarsanız, zaman içerisinde kovanların sayısını kendiniz artıracaksınız.
Çerçevelerin kontrol edilmesi ve arı kovanların açılması hakkında bilginizin olması mühim bir konudur. Bu aşamada bir çerçeveye baktığınız zaman hangi hücrenin yavru olduğunu, hangisinin bal olduğunu, hangisinin ise polenler içerdiğini anlayabilmeniz gerekiyor. Bunun yanında, ana arıları, dişi arıları ve erkekleri anlayabilmeniz gerekiyor. Bu arıları daha iyi tanımanız için yapabileceğiniz en iyi şey, fotoğraflar yoluyla alıştırmalar olabilir.
İlkbahar Mevsiminde Başlayabilirsiniz
Türkiye’de arıcılık yapabilmek için önceliğiniz İlkbahar mevsimi olabilir. Çünkü bu dönemlerde, arılar daha hızlı çoğalabildikleri gibi daha iyi oğul verme oranına sahiptirler. İlkbahar aylarında arı kovanlarınızı alarak, çevrenizde bulunan arıcılarla görüşebilirsiniz. Kovanlarınızı güvenli bir arıcı firmasından alacaksanız, kolonin 5-6 arılı çerçeve olmasına dikkat etmelisiniz. Aynı zamanda alacağınız ürün kovan hesabı yerine, çerçeve hesabıyla alabilirsiniz.
Eski olan kovanlarda hastalık yayılma ihtimali olduğundan sizlere tavsiyemiz, yeni olan kovanlarla işe başlamanızdır. Tabi yeni bir kovan demek hastalıkların hiç olmaması anlamını taşımaz. Buna önlem alabilmek için ilerleyen zamanlarda kovanlarda meydana gelebilecek olan hastalıkları bilmenizden geçiyor. Özellikle arıların nelerden hoşlandıkları, nelere karşı sinirlendiklerini detaylıca öğrenmeniz gerekebilir. Tüm bunlarla beraber, arıcılık beden gücü isteyen bir meslektir. Başlamadan önce bunları bilmenizde fayda var.
Arılarınız güçlenmeye başladığı zaman onlara ilave petek ve çerçeveye vererek kat atma aşamasına getirmelisiniz. Bununla ilgili olarak aşağıya paylaşacağım Arıcılık TV youtube kanalına ait videoları fırsat buldukça izlemenizi tavsiye ediyoruz.
